İdrar yollarının herhangi bir bölümünde ortaya çıkan enfeksiyonlar genel olarak idrar yolu enfeksiyonu olarak adlandırılır. İltihabi bir hastalık olan idrar yolu enfeksiyonu, özellikle üreme organının yapısı ve idrar kanalının daha kısa olması nedeniyle kadınlar arasında çok yaygın olarak görülür. Daha seyrek olmakla erkekleri de etkileyebilen idrar yolu enfeksiyonları bazı durumlarda tekrarlayan inatçı enfeksiyonlara dönüşebilir. Tedavi edilmediğinde böbrekleri etkileyerek daha ciddi boyutlu hastalıkları beraberinde getirebilir. Bu nedenle idrar yolu enfeksiyonları ve bunların belirtileri konusunda dikkatli olunmasında fayda vardır.
İdrar Yolu Enfeksiyonu Nedir?
Boşaltım sistemi içerisinde yer alan böbrekler, idrar kanalları (üreterler), mesane ve üretranın oluşturduğu idrar yolları içerisinde zaman zaman enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu enfeksiyonlar idrar yolu enfeksiyonu olarak adlandırılır. Tuvalet hijyeninin yetersiz olması, çocuk bezi kullanımı gibi nedenlerle çocuklarda yaygın olarak görülen bu enfeksiyonlar, idrar kanalının anatomik yapısı, ped kullanımı ve tuvalet sonrası temizliğin yanlış yapılması gibi durumların neden olduğu yatkınlıkla birlikte yetişkin kadınlarda da çok sık karşılaşılan bir durumdur. Her on erkekten biri yaşamının bir bölümünde idrar yolu enfeksiyonu ile karşılaşırken her iki kadından biri yaşamı boyunca en az bir kez idrar yolu enfeksiyonuna yakalanmaktadır. Genellikle daha yaygın ve daha hafif olan alt idrar yolu enfeksiyonları mesane ve üretrayı etkiler. Çoğu kişi için zararsız olan ve bol su tüketimi ile kendiliğinden iyileşen alt idrar yolu enfeksiyonları tedavi edilmediği veya şiddetlendiği takdirde üst idrar yollarını da etkileyerek böbrek ve üreter enfeksiyonlarına dönüşebilir. Bu bölüme ulaşan idrar yolu enfeksiyonları daha tehlikelidir ve mutlaka tıbbi tedavi gerektirir.
İdrar Yolu Enfeksiyonu Tedavisi Nasıl Yapılır?
Alt idrar yolunda oluşmuş komplikasyonsuz iltihaplar kolay bir şekilde tedavi edilebilir. Zamanında müdahale edilmesi halinde bu enfeksiyonlar genellikle hızlı bir şekilde iyileşir. Komplike olmayan enfeksiyonların %30-50’si kendiliğinden ve hasar bırakmadan iyileşse de rahatsız edici semptomların iyileştirilmesi ve patojenlerin tamamen yok edilmesi için çoğunlukla ağız yoluyla alınan antibiyotikler reçetelendirilir. Böbrek tutulumu ile birlikte gelişen enfeksiyonlar ise erken dönemde tedavi edilmediği takdirde böbreklerde kalıcı hasarlara neden olabilir. Enfeksiyonlarda etkili bir tedavinin sağlanması ve tekrarlanmanın önlenmesi açısından iltihaplanmaya yol açan mikroorganizmanın tam olarak tespit edilmesi önemlidir. Bunun için idrar kültürü alınarak hastalık etkeni olan patojen tespit edilebilir. Böylelikle bu mikroorganizmaya yönelik dar spektrumlu antibiyotiklerle tedavi gerçekleştirilebilmesi mümkündür. Alt karında, kasıklarda ve idrar çıkışı esnasında idrar yollarında hissedilen ağrı ve spazmların önlenmesi için ağrı kesici ilaçlardan yararlanılabilir.